123Guestbook.com will be shutting down on the 1st of July. Learn more
Message:

8:53pm 07-28-2023
Av. Naci SÖZEN
NE BİLECEKLER ?

Bu kent, her şeyiyle bana yabancı
Caddeler, binalar, bütün insanlar
Öyle hasretim ki, ezan sesine
Ararım çevremde minare, cami
Lakin, takılırım çan kulesine
Her semtin muhteşem kilisesine
Yad el elemleri sarar içimi
Yurdum uzaklarda, buradan çok uzak
Her mevsim güneşli, masmavi göklü
Camili, kubbeli, kümbetli, köşklü
Ozanlı, Garipli, kervansaraylı
Hele, insanları, Alpli, Giraylı
Yok haber onlardan, baba evinden
Bu yüzdendir halim kopuk bir yaprak
Her şey çok uzakta, benden çok uzak
Gözlerim daima engine dalar
İsterim ki, her an Anayurdumda
Dağları dumanlı, yaşlı Kırım’da
Duvarında mavzer ve Kuran olan
Ata ocağında, bizim konakta
Bir bakır sinili sofra başında
İftar beklenilsin, dua edilsin
Ve sessiz sedasız yemek yenilsin
Sonra, şadırvanda abdest alınıp
Hep birlikte Teraviye gidilsin
Uyansam her sabah Ezan sesiyle
Görsem Ayşecik’i su testisiyle
Ninemi yaşmakla namaz kılarken
Dinlesem dedemi, Kuran okurken
Başımı huşuyla yastığa koysam
Sonra toparlanıp yola koyulsam
Yahut, günün şavkı vururken camdan
Heybetli sesiyle çağırsa babam
Annem de “kalk yavrum, aslanım” dese
Tutup elleriyle omuzlarımdan, sarılsa öpse..
Bir karakış vakti Sen kıyısında
Kafamın içinde “ Türklük Ülküsü”
Böyle göçeceğim ebediyete
Donmuş cesedimi bulup çöpçüler
Defnedilmek üzere götürecekler
Kimim ben, ve neyim, ne bilecekler ?..

AÇIKLAMA : 2. Dünya Savaşı sonrası ve 1947 kışında Paris şehrinde Sen nehri kıyısında bir ceset bulunur. Üzerinde çıkan evraklardan bu cesedin Kırım Türklerinden birine ait olduğu anlaşılmıştır. Kırım Türkleri 2. Dünya Savaşı sonrası Stalin tarafından acı bir soykırıma maruz bırakılmıştır. Almanlarla işbirliği yaptıkları gerekçesiyle erkekler kurşuna dizilir. Diğer nüfus topluca Doğu Sibirya’ya sürgüne gönderilir. Trenle yapılan bu yolculukta çoğunluk donarak ölecektir. İşte bu yok ediliş esnasında bazı Kırım Türkleri, Batı Avrupa’ya kaçarak muhtelif ülkelere sığınmışlar.
Fakat, yad ellerde hayatı sürdürmek kolay olmayacaktır. Nehir kıyısında bulunan bu meçhul Kırımlı da kaçaklardan biri olmalı.. ozanın dediği gibi “ Belki uzaklara düşer yolumuz, Belki oralarda kalır ölümüz “ mısralarını doğrularcasına gurbeti tüm zorluklarıyla ve özlemleriyle yaşamış, Türklük Ülküsünü terletmemiş ve kafasındaki bu bilgilerle nehre atlayarak hayatına son vermiştir. Cebinden çıkan şiirlerden biride bu şiirdir.
Bu şiirler, 1971 yılında, Ankara da Kırım Türklerinin yayınladığı “ EMEL “ dergisinde yayınlanmıştır. Bu dergiyi bulmak mümkün olmamıştır.
Yolu gurbete düşen ve oralarda kalanlara “ Rahmetler “ diliyoruz…

DERLEYEN .: Av. Naci SÖZEN / ANKARA
10:04am 07-07-2023
Av. Naci SÖZEN
S Ö Z N A M E

Beni şair sanmayın, asla değilim ozan,
Bildiğiniz biriyim, bendeniz Naci Sözen.
Bu türden övgülere gerçekten çok ırağım,
Ne yazar, ne çizerim, belki de bir çırağım.

Bir haziran günüydü, dahil oldum şubeye,
Canla, başla çalıştım, geçmedi an haybeye
Birlik beraberlikle her bir işe koyulduk,
Bomba düştü ortaya, beş bir yana dağıldık.

Hiç gerek yok paniğe, yetişir bütün işler,
Hedeflere varalım, gerçek olsun hep düşler.
Görev yerleri durur, biz oluruz nöbette,
Mademki memlekette, buluşuruz elbette.

Bitireyim cümleyi, kısa keseyim sözü,
Umut , neşe, mutluluk, sevgidir onun özü.
Yolumuz sen, açık baht, bu kadar bize yeter,
Dostluk, bağı çözünce değil, bel kopunca biter.

Sevgimiz taşar kalpten, dayanamaz hiçbir bent,
Demir aldı yolculuk, sizde kalsın bu kent,
İşte birlik ve sevgi, başka şeyi niderim,
Maruzatım bu kadar, saygıyla arz ederim.

NACİ SÖZEN
(Mu. Bnb.. / Haziran 1992-ANKARA )

NOT: Hv. K. K.lığı karargahından ayrılış kokteylinde konuşma yerine bu şiiri okumuştum…
9:39am 06-03-2023
Av. Naci SÖZEN,
G E L İ N M E Z A R I

Ecelin sillesi, değdi bu cana,
Şikayetim olsun, alın yazımdan.
Selamım söylensin, yaslı anama,
Meleğim dediği, nazlı kızından..

Al kanım karıştı, gözüm yaşına,
Sevdam duyulsa da, adım bilinmez.
Olmaz ihtiyacım, mezar taşına,.
Gözyaşım silinir, acım silinmez..

Mezarım kazılsın, yol yakınına,
Yoldan geçen herkes, yasımı duysun.
Uğrasın bu yerler, “ sel “ akınına.
Bu aşkı bilenler, cihana yaysın..

Son durağım oldu, gelin mezarı,
Nice mutluluklar, hayal ederken,
Şeytan bakışların değdi nazarı,
Allanıp pullanıp, gelin giderken.

Duydum, bu öyküyü, yazmak istedim,
Aşkın bir resmini çizmek istedim.
Kazılmasın diye, Gelin Mezarı,
Mücevher sırrını, çözmek istedim..

Yazan : Naci SÖZEN, 2007 / KAZANCI / ERMENEK

AÇIKLAMA : Kazancı Beldesi, Karakovanlık vadisinde bulunan ve hala Gelin Mezarı ismiyle anılan yerle ilgili hazin hikayeyi araştırıp ayı isimle yazıp yayınladıktan sonra bu şiiri yazmak şart olmuştur. N.S.
12:50pm 05-17-2023
Av. Naci SÖZEN
Ö L Ü M Ü N R E N G İ

Beyazdır ölümün rengi, hem de, karbeyaz,
Sağırdır kulakları, duymaz, feryadı, ahı..
Çok soğuktur yüzü, belki de, ayaz..
Hep adil vurur, ayırmaz köleyi, şahı..

Ölüm mezarlıkta, köşe başında,
Hastayla, yaşlıyla, sanki kol gezer,
Hüzünlü bir sözde, mezar taşında,
Çocukla gençliğin yolunu süzer..

Belki de siyahtır, ölümün rengi,
Sinsice yaklaşır, yatakta bize,
Bakmaz listesine, kim kimin dengi,
Vermez asla fırsat, vah ile söze..

Ölüm alev olur, sarar binayı,
Duman yolu keser, kimse kaçamaz.
Yutar yavruları, yakar anayı,
Kanatlar kırılır, kuşlar uçamaz..

Yerden çıkar bazen, uykuyu böler,
Bağlar bedenleri, ecel ipine..
Deprem olup geçer, her şeyi siler..
Derler, “ kimse yok mu? “ enkaz dibine..

Ölüm trafikte, ölüm yollarda,
Tatili, bayramı, acıya boğar,
Yağmur olur akar, ölüm sellerde,
Göl olur her taraf, gün kara doğar..

Ölüm bomba olur, süzülüp iner,
Büyük çukur açar, olur her yerde,
Ölüm bir silahta, namluda siner,
Ansızın gelerek, dert katar derde..

Naci der ki, “ uzaklara düştü yolumuz “
Ayrı kaldım, yıllar yılı yurdumdan.
Belki, oralarda kalır ölümüz,
Hayatın kırbacı inmez sırtımdan..

Yazan : Av. NACİ SÖZEN , Temmuz 2007 Kazancı/ERMENEK
11:53am 06-16-2018
A.Yüksel Şanlı er
Bu şehir bana yabancı.

&&
Ben kimim.
Bu şehir, bana yabancı.
İnsanları bana yabancı, onlar için ben yabancıyım bakışırken bu şehirde.
Bu durum kahretti beni.
İçime oturdu, bu şehirdeki insanların bakışları!
Kahretti, kahretti bu şehir beni.
Bu şehirde ben yokum, öyleyse bu ben kimim. ?
Ben kimim ben bilmiyorum, burada yaşayanlar bilmiyor.
Bu şehir, bu şehir neden bana yabancı.

&&

Yalan yanlış, yüzler.
Kimi ağam demekte, kimisi beyim demekte konuşurlarken.
Öpüşen sarılan yok yaklaşıp.
Arkamdan sırtımı yumruklayan dostlar kalmamış bu şehirde.
Gözlerimi kapayanlar yok, arkamdan.
Dost yok, arkadaş yok.
Bir zamanlar sokaklarında, beraber oynadıklarımız yok.
Öyleyse ben kimim?
Bu şehir güzel amma, ben yabancılaşmışmışım bu şehirde.

&&

Çok değişmiş, bu şehir.
Çok…
İnsanları farklı, çocukluğumu yaşadığım yerleri farklı.
Minareleri, camileri bile farklı, bu şehrin.
Ve!
En fazla’ da bu şehrin insanlarına göre ben de farklı biri olmuşum.
Bu şehir değişmiş, bana yabancı ben kimim bu şehirde.

&&

İçim acıyor, durdukça.
İçim.
Yıllanmış anılar, gözyaşı döktürüyor gözlerimden bana.
Ve!
Bir kasvettir oturuyor, çakılmış gibi üzerime.
Boğuluyorum.
Terliyorum.
Bu şehirde, manzaralar güzel, yenilikler güzel amma, ben yokum içinde.
Bu şehir bana yabancı, ben kimim bu şehirde.

&&

Belki son gelişim olacak, bu şehre.
Anam yok babam yok, kardeşlerim yok bu şehrin içinde
Mezarlıklar dolmuş, beni bekler gibi, akranlarımla!
Bir ablam vardı, çok sevdiğim onu da verdik, bu şehrin bağrındaki bir yere
Rahat uyusun, mekânı cennet olsun diye.
Artık buralar bana haram oldu, ben gurbet elde kaybolmuş bir kişisiyim bu şehrin.
Elveda güzel yerler, elveda güzel şehir
Elveda!
Bu şehir bana yabancı, ben kimim bu şehirde.

&&

13 Haz. 18
Ahmet Yüksel Şanlı er
11:49am 06-16-2018
A.Yüksel Şanlı er
Bu şehir bana yabancı

&&

Ben kimim.
Bu şehir, bana yabancı.
İnsanları bana yabancı, onlar için ben yabancıyım bakışırken bu şehirde.
Bu durum kahretti beni.
İçime oturdu, bu şehirdeki insanların bakışları!
Kahretti, kahretti bu şehir beni.
Bu şehirde ben yokum, öyleyse bu ben kimim. ?
Ben kimim ben bilmiyorum, burada yaşayanlar bilmiyor.
Bu şehir, bu şehir neden bana yabancı.

&&

Yalan yanlış, yüzler.
Kimi ağam demekte, kimisi beyim demekte konuşurlarken.
Öpüşen sarılan yok yaklaşıp.
Arkamdan sırtımı yumruklayan dostlar kalmamış bu şehirde.
Gözlerimi kapayanlar yok, arkamdan.
Dost yok, arkadaş yok.
Bir zamanlar sokaklarında, beraber oynadıklarımız yok.
Öyleyse ben kimim?
Bu şehir güzel amma, ben yabancılaşmışmışım bu şehirde.

&&

Çok değişmiş, bu şehir.
Çok…
İnsanları farklı, çocukluğumu yaşadığım yerleri farklı.
Minareleri, camileri bile farklı, bu şehrin.
Ve!
En fazla’ da bu şehrin insanlarına göre ben de farklı biri olmuşum.
Bu şehir değişmiş, bana yabancı ben kimim bu şehirde.

&&

İçim acıyor, durdukça.
İçim.
Yıllanmış anılar, gözyaşı döktürüyor gözlerimden bana.
Ve!
Bir kasvettir oturuyor, çakılmış gibi üzerime.
Boğuluyorum.
Terliyorum.
Bu şehirde, manzaralar güzel, yenilikler güzel amma, ben yokum içinde.
Bu şehir bana yabancı, ben kimim bu şehirde.

&&

Belki son gelişim olacak, bu şehre.
Anam yok babam yok, kardeşlerim yok bu şehrin içinde
Mezarlıklar dolmuş, beni bekler gibi, akranlarımla!
Bir ablam vardı, çok sevdiğim onu da verdik, bu şehrin bağrındaki bir yere
Rahat uyusun, mekânı cennet olsun diye.
Artık buralar bana haram oldu, ben gurbet elde kaybolmuş bir kişisiyim bu şehrin.
Elveda güzel yerler, elveda güzel şehir
Elveda!
Bu şehir bana yabancı, ben kimim bu şehirde.

&&

13 Haz. 18
Ahmet Yüksel Şanlı er
9:57pm 04-25-2018
A.Yüksel Şanlı er
Bahar gelmiş dağlara

&

Bahar gelmiş dağlarda mor çiçekler açarken
Şu bende bir hüzün var, bilemedim ben neden
Gülüp oynayıp, gençler gezerken ilkbaharda
Şu bende bir hüzün var, bilemedim ben neden

&

Mor sümbüller açarken, bahar gelmiş dağlarda
Gönlümden gitmek gelir, koşturmak gelir bana
Mor sümbüller baş vermiş, açsa’ da dağlarımda
Şu bende bir hüzün var, bilemedim ben neden.

&

Yeşerdikçe dağlarım, güneş görmüş günlerde
Dağlardan dem vururum, bir şey olurdur bende
Çocuklar bahar gelmiş, oynarken bahçelerde,
Şu bende bir hüzün var, bilemedim ben neden.

&

Bahar gelmiş dağlarda mor sümbüller açarken
Çok gezdim çok dolaştım, geçtim dereden gölden
Damlarda yuva yapmış, leylekler ötüşürken
Şu bende bir hüzün var, bilemedim ben neden

&

Bahar gelmiş, dağlarda mor çiçekler görünce
Her yer sümbül olsa’ da, dert olur dağlar bende
Yokuşundan inişinden, derdimden gidemem’ de
Şu bende bir hüzün var, bilemedim ben neden.

&

25 Nisan 2018
Ahmet Yüksel Şanlı er
10:29pm 04-24-2018
A.Yüksel Şanlı er
Senin haberin yok

&
Sendin, çöllerimin serabı
Sendin.
Gönlümün günahı sendin, vebalim sendin.
Yok oldun.
Toz’ mu yağdı üstüne, bulut mu oldun çöllerde yürüyenlere.
Sen yok oldun.

&

Yusuf’um derdin bana.
Tir, tir titrerdin, hatırlarsan sen üzerimde
Bakışların ok gibi kalbime saplanırdı oysa gözlerime bakarken.
Şimdi ne değişti?
Ne değişti’ de benden kaçar oldun gördüğünde.
Bir konca gül’ mü oldun, el bahçesinde benim varlığıma rağmen.

&

İçim yanıyor içim.
Yaktığın ateş henüz sönmedi yüreğimde.
Gece olur deşerim.
Gündüz olur yine deşerim, yanar kavrulurum deştikçe ateşinde.
Senin haberin yok.
Sabahı ederim, duvarlardaki gölgelere baka, baka gecelerimde
Senin haberin yok.

&

01 Mart 2018
Ahmet Yüksel Şanlıer
10:01pm 04-24-2018
A.Yüksel Şanlı er
Ey fani.

Ey fani!
Ben benim deyip’ de, övünme kendinle.
Gün gelir sen de çaptan düşersin, şaşarsın haline.
Yemini kaptıran kumru olur bakarsın, boynu bükük güvercine.
Ve üzülürsün.
Düşer başın, yan yatmış omzunun üstüne.

Ey fani!
Hani nerede örnek aldığın, zenginliğiyle övünen o Karun.
Nerede şu Babil in, asma bahçeli sarayları altından konakları
Sen sarayım var dersin övünürsün.
Bak, şöyle bir etrafına!
Ne Karun kalmış, ne Babil in asma bahçeli konakları
Ören olmuş ortada yok sahipleri.
Sen hala, cebini doldurmakla meşgulsün.

Ey fani!
Git bak, şu mezarlıklara.
Yatacak yer bulamazsın, bu gün ölsen kendine.
Kucak kucağa yatar gibi yatmakta, bu dünyayı beğenmeyenler.
Kiminin başında iki mermer
Kimininkinde taş bile yok, garipliğinden.
Amma var olan yatağı topraktan yorganı topraktan hepsinin.

21 Nis. 18
Ahmet Yüksel Şanlı er
9:07am 04-03-2018
ORHAN AFACAN
Ölüm adlı olay .26.3.18

Ölüm adlı olay bir yer çekimi..
Bedenlerin toprağına ekimi...
Yaşamadan doğunca ölür kimi
Geldiği aleme döner ruhumuz..
?
Ana rahminde tene belendik....
Ahiret için dünyaya gelendik.
Onsekiz bin alemde biz kirlendik.
Geldiği aleme döner ruhumuz...
?
Kaluda verilen sözün sınavı..
Olmayalım nefsin iblisin avı.
Kapanır nefesle ömür kapısı
Geldiği aleme döner ruhumuz
..
?
Muhammed Mustafa ilk yaratılan..
Yanlışın yanlışı hep anlatılan..
Cesedimiz dünyada bırakılan.
Geldiği aleme döner ruhumuz.
?
Doğumdan önceki halde değilde
Ya mumin ya muslim olmuş şekilde
Manada konuşan ortak bir dil de.
Geldiği aleme döner ruhumuz.
?
..
Orhan Afacan izmir 26.3.18
9:52pm 02-25-2018
A.Yüksel Şanlı er
Ey gafil

Değer mi Dünya’ da üç beş zevke hayat dediğin
Bir düşün.
Kandırma kendini
Sana’ mı kalacak sanırsın.
Sultan Süleyman’a bile kalmayan Dünya’da
Övünürsün.
Söyle be ey gafil.

Ahmet Yüksel Şanlı er
14 Şubat 18
9:11am 02-17-2018
A.Yüksel Şanlı er
Şehrengiz kasidesi ( Ermenek)

Bir şehr-diyar var, suyu bol ormanı boldur
Görsen hele bir sen, göçerin göçtüğü yerdir
Derler’ ki Toroslar, bize kalmış padişahtan,
Otlakları boldur, suyu boldur tadı tamdır.

Bir şehr-i diyar var yönü boz dağlara karşı
Taş üstüne konmuş yapılar cumbası damlı
Görmek gerekir şehri, yapılmış yolu gayrı
Her yerleri cennet gibi bir şehr-i_ diyardır.

Bir şehr-i diyar var yönü boz dağlara karşı
Taş üstüne konmuş yapılar, cumbası damlı
Görmek gerekir şehri, yapılmış yolu gayrı
Her yerleri cennet gibi, bir şehr-i_ diyardır.

Bağ bahçesi boldur suyu çoktur göreceksin
Her yer dere çok bol suyu, görsen inilerken
Duymaz seni hiç kimse suyun tatlı sesinden
Her cümlesi, cennet gibi bir şehr-i_ diyardır.

Bir şehr-i diyar var, bağı bol bahçesi çokça
Her bahçede ev var yolu yok, yerleri taş da
Görmek gerekir gülleri çok sümbülü çok da
Her yerleri cennet gibi bir şehr-i_ diyardır.

Bir şehr-i diyar var, tarihin gözdesi yerde
Tol medrese yorgun görünür olduğu yerde
Birçok cami var ustası yok, tam göbeğinde
Her yerleri cennet gibi, bir şehr-i_ diyardır.

Ermenek.

Mef’ûlü / Mefâîlü / Mefâîlü / Feûlün
9:10pm 02-15-2018
A.Yüksel Şanlı er
Yalancı dünya

Tırmanıp gittiğim, yolun sonunda
Bir baktım varmışım, ömrün sonuna
Yalancı dünyamda, gönül eğlerken
Bir baktım varmışım, ömrün sonuna.
……….Yalancı dünyamda, gönül eğlerken
……….Bir baktım varmışım, ömrün sonuna.

Arkadaş.
Boşmuş, bu dünya denen.
Ne kadar gönül eğlersen eğle dünyada
Varmış bir sonu.
Bıkılmaz sanırdım oysam, oynayıp gönül eğlerken
Meğer!
Yokmuş böyle bir dünya
Bir baktın gelmişim ben’ de ömrün sonuna.
Anladım’ da, çok geç anladım bunu.
Ben arkadaş.

Yalancı dünyamda, ömür geçerken
Bıkmışım dünyamdan, meğer bilmeden
Eşimden dostumdan, sevgi beklerken
Gelmişim bilmeden, ömrün sonuna
……….Yalancı dünyamda, gönül eğlerken
……….Bir baktım varmışım, ömrün sonuna.

Arkadaş.
Küsmüşüm ben şu dünyaya.
Bıktım.
Çok gördü bu dünya bana verdiklerini.
Ne çabuk geldim bilemedim ömrümün sonuna
Ben arkadaş.

Gülerken oynarken, yolun düzünde
Dert buldum dermansız, günün birinde
Bi çare ararken, yaban elinde
Gelmişim bilmeden, yolun sonuna
……….Yalancı dünyamda, gönül eğlerken
……….Bir baktım varmışım, ömrün sonuna.

Arkadaş.
Çocuktum güldüm oynadım yolun düzünde
Büyüdüm hayatın bütün yükünü yüklendim sırtıma.
Ve!
Dert buldum, günün birinde yaban elinde
Çare dedim, yoktur çekeceksin dediler bana
Bu yüzden üzgünüm.
Üzgün.
Ben arkadaş.

Gördüm de yorgunken dosttan birini
Nem varsa içimde, döktüm içimi
Yorgunum ben dostum, sorma halimi
Gelmişim bilmeden, yolun sonuna
……….Yalancı dünyamda gönül eğlerken
……….Bir baktım varmışım, ömrün sonuna

Arkadaş.
İnsan yaşlanınca dost arar’ ya hani
Yıllar sonra,
Ben’ de aynen öyle oldum şimdi.
Ne zaman bir dostla karşılaşsam, bir yerde
Otururum.
Dökerim nem varsa derdimi
Kahvenin dumanını çekerim de içime.
Ben arkadaş.

15 Şubat 18
Ahmet Yüksel Şanlı er
7:03pm 01-11-2018
A.Yüksel Şanlı er
Şehrengiz kasidesi ( Ermenek)

Bir şehr-diyar var, suyu bol ormanı boldur
Görsen hele bir sen, göçerin göçtüğü yerdir
Derler’ ki Toroslar, bize kalmış padişahtan,
Otlakları boldur, suyu boldur tadı tamdır.

Bağ bahçesi boldur suyu çoktur göreceksin
Her yer dere çok bol suyu, görsen inilerken
Duymaz seni hiç kimse suyun tatlı sesinden
Her cümlesi, cennet gibi bir şehr-i diyardır.

Bir şehr-i diyar var, bağı bol bahçesi çokça
Her bahçede ev var yolu yok, yerleri taş da
Görmek gerekir gülleri çok sümbülü çok da
Her yerleri cennet gibi bir şehr-i diyardır.

Bir şehr-i diyar var, tarihin gözdesi yerde
Tol medrese yorgun görünür olduğu yerde
Birçok cami var ustası yok, tam göbeğinde
Her yerleri cennet gibi, bir şehr-i diyardır.

Ermenek.

11 Oca. 18
Ahmet Yüksel Şanlı er
7:03pm 11-09-2017
A.Yüksel Şanlı er
Gelmişim ömrün sonuna.

Ömrümün sonuna, daha gelmeden
Yoruldum dostlarım, hayat yolunda
Şu fani hayatta, yüzüm gülmeden
Bir baktım, gelmişim ömrün sonuna

Arkadaş.

İşte, arkadaş.
Sonunda ben’ de geldim, ömrümün sonuna
Giden her fani gibi!
Nedir giden bilir’ misin en çok benim zoruma.
Ne güldüğüm belli,
Ne ağladığım belli, benim şu gelip geçen hayatımda.

Arkadaş

Yıllarım itle kopukla, savaşmakla geçti.
Durmak nedir dinlenmek nedir bilmedim hayatımda.
Savaştım, durdum.
Ben sen kimsin, demedim kendime
Yenilmez devleri yendim, hayat yolunda.

Arkadaş.

Dünyanın derdini, harman ederken
Dert çektim yıllarca, yüzüm gülmeden
Geçmişi yüklenmiş, artık giderken
Bir baktım gelmişim, ömrün sonuna.

Arkadaş.

Hep kendimi güçlü gördüm ben.
Boyun, vermedim.
Boyun eğmedim kimselere, ben hayat yolunda
Bu yüzden yoruldum, yoruldum ben arkadaş
Yoruldum.
Yorgunum şimdi ben şu fani dünyada

Arkadaş.

Yenildim, şu ben’ de ömrün sonunda
Çaresiz dert buldum, düştüm bir anda
Ömrümü verdiğim, hayat yolunda
Bir baktım gelmişim, ömrün sonuna

Arkadaş.

Sormadılar.
Dolaştım diyar, diyar hiçbir yeri bilmeden
Emekler ektim ben, ülkenin dört bir yanına.
Ve ben!
Çileler biçtim, emeğimin karşılığında
Arkadaş.
Çiler biçtim, çile karşılığında.
Yorgunum şimdi yorgun, çalışmaktan
Sorma halimi, sorma arkadaş.

Dostlarla yaşanmış, geçmiş günlerde
Gülerdim oynardım, oysa neşeyle
Yapraklar dökerken, şu güz gününde
Bir baktım, gelmişim ömrün sonuna.

Arkadaş.

Eserken başımda, kavak yelleri
Hep bir şey sanırdım, ben şu kendimi
Düşlerken her gün ben geçmiş günleri
Bir baktım, gelmişim ömrün sonuna.

Arkadaş.

08 Kasım 17
Ahmet Yüksel Şanlı er
Messages: 1 until 15 of 117.
Number of pages: 8
[1] 2 3 4 5 6 7Older